KISA DÜŞÜNCELER


Jeremy Tarihi

Jeremy'nin 148 hikayesiJeremy, tüm genç yaşamını yavaşça öldüren, bozulmuş bir beden, yavaş bir zihin ve kronik, tedavi edilemez bir hastalıkla dünyaya geldi. Bununla birlikte, ailesi ona mümkün olduğunca normal bir hayat vermeye çalıştı ve bu nedenle onu özel bir okula gönderdi.

12 yaşındayken, Jeremy sadece ikinci sınıftaydı. Öğretmeni Doris Miller, genellikle onunla çaresizdi. Sandalyesinde kaydırdı, sustu ve homurdanan sesler çıkardı. Bazen parlak bir ışık beyninin karanlığına nüfuz etmiş gibi tekrar net bir şekilde konuştu. Ancak çoğu zaman Jeremy öğretmenini büyüttü. Bir gün ailesini aradı ve onlardan danışma için okula gitmelerini istedi.

Forresters boş sınıfta sessizce otururken Doris onlara şunları söyledi: “Jeremy gerçekten özel bir okula ait. Öğrenme sorunu olmayan başka çocuklarla birlikte olması onun için adil değil. "

Bayan Forrester, kocası “Bayan Miller” derken usulca ağlıyordu, “Onu okuldan almamız Jeremy için korkunç bir şok olur. Burada olmaktan gerçekten hoşlandığını biliyoruz. "

Doris, anne babası gittikten çok sonra orada oturdu, pencereden kara baktı. Jeremy'nin sınıfında olması adil değildi ...

Devamını oku ➜

Sadece olduğun gibi gel!

152 sadece olduğun gibi gel

Billy Graham, insanları İsa'da sahip olduğumuz kurtuluşu kabul etmeleri için cesaretlendirmek için sık sık bir cümle kullandı: “Sadece olduğun gibi gel!” Dedi. ve o hala bizi seviyor. "Sizin kadar kolay gelmesi kolay" çağrısı, elçi Pavlus'un sözlerinin bir yansımasıdır:

“Çünkü Mesih biz zayıfken bile bizim için kötü öldü. Doğru adam uğruna hemen hiç kimse ölmez; iyilik uğruna hayatını tehlikeye atabilir. Ama Tanrı bize olan sevgisini, biz daha günahkârken Mesih'in bizim için ölmesiyle gösteriyor ”(Romalılar). 5,6-8).

Bugün pek çok insan günah açısından düşünmüyor bile. Modern ve postmodern kuşağımız daha çok bir "boşluk", "umutsuzluk" veya "yararsızlık" duygusuyla düşünür ve iç mücadelelerinin nedenini bir aşağılık duygusu içinde görürler. Sevimli olmanın bir yolu olarak kendilerini sevmeye çalışabilirler, ancak daha çok, tamamen yıpranmış, kırılmış ve asla bütün olmayacaklarını hissederler. Tanrı bizi eksikliklerimizle ve başarısızlıklarımızla tanımlamaz; tüm hayatımızı görüyor. İyi kadar kötü ve koşulsuz olarak bizi seviyor. Tanrı için zor olmasa bile ...

Devamını oku ➜